‘Arkadaşlar, efendiler ve ey millet! İyi bilin ki Türkiye Cumhuriyeti dervişler, müritler, meczuplar ülkesi asla olmayacaktır. En doğru ve en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır. Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir. Bilim ve fenden başka yol gösterici aramak gaflettir, delalettir, cehalettir ve hatta hıyanettir.’ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Evet değerli dostlar bu hafta konumuza ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten bir alıntıyla başladım.
Değerli dostlar Abdulbaki DAKAK kimdir? Abdulbaki DAKAK Çeşitli tarikatların ve cemaatlerin kurslarında ve yurtlarında çeşitli şekillerde telef olmuş yüzlerce çocuğumuzdan biridir. Biridir ama bu ne ilktir nede son olacaktır.
Urfa Ceylanpınar’da yaşayan ailesi tarafından bir yıl önce 85 kilometre uzaktaki Beşat köyünde bulunan, aynı zamanda kaçak olduğu tespit edilen Menzil tarikatına bağlı Semerkant Vakfı’nın yaptığı kurs ve yurda bırakılır. Bu bir yıl içinde çocuk evlerine hiç gönderilmez. Bir gün kaçarak yaya olarak ailesinin yanına gider. Abdülbaki o yurdu ve kursu hiç sevmez, gitmek istemez. Ama ailesi zorla götürerek aynı yere teslim eder. Ve Abdülbaki 10 Haziran 2023 günü yurttan kaybolur. Üç gün sonra 13 Haziran 2023 günü yurdun çok yakınında bir ahırda asılı olarak ölü bulunur. Bu tip olaylarda her nedense aile davacı olmuyor, araştırılıp soruşturulmasını da istemiyor. Kim bilir neler yaşadı?
Bir şey daha var benim ülkemde yargı sistemi de bu olaylara genelde göz yumuyor. Savcılar olayın üstüne pek gitmiyor. Mahkemeler ceza verme yanlısı olmuyor. Ya berat ettiriliyor ya da en alt sınırdan ceza veriyorlar. Bana göre tarikat ve cemaatler benim ülkemin imtiyazlıları.
Benim şehrim ALANYADA da hemen hemen her tarikattan var. Ama herkesin bildiği gibi en güçlüleri SÜLEYMANCILAR denen tarikat.
2019 yılıydı sanırım; Alanya L tipi ceza evinin C14 denen ve diğer adına da Alanyalılar koğuşu denen koğuşta mukimken bu tarikata mensup olduğunu öğrendiğimiz bir tutuklu geldi. Kısa sürede ziyareti sebebini herkes öğrendi. Güya Alanya’da bunların yurtlarından birinde temizlik yaparken bir çocuğun ayağı su hortumuna takılmış. Merdivenlerden aşağı yuvarlanmış ve çocuk ölmüş. O arkadaş da o gün yurt görevlisiymiş. Zahmet edip tutuklamışlar. İnanın ki üzerinden bir ay bile geçmeden, hiç mahkemeye bile çıkmadan salıverdiler; çıktı gitti. Elbette adama ‘suçludur’ ‘değildir’ demiyorum. En azından şunu biliyorum çocuk çalıştırmak yasak. Esnaf olduğum için bunu biliyorum. Ama ben ilk duruşmaya 1 yıl 3 günde çıkabildim.
Yine aynı tarikata (Süleymancılar) ait Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesin kaçak Kur’an kursu ve yurdunda 1 AĞUSTOS 2008 günü gece yarısında yine kaçak olan LPG tankının patlaması sonunda 18 çocuk yanarak can verdi.
Yine aynı tarikatın (Süleymancılar ) Adananın Aladağ ilçesinde bulunan kız öğrenci yurdunda yine bir gece yarısı çıkan yangında 12 kız çocuğumuz yanarak öldü.
Bu hadisenin en garip yanı neydi biliyor musunuz? Yangın merdiveni vardı ama kilitliydi. Kilit bir yerlere atılmış bulunamıyordu Peki niye kilitlendiklerini biliyor musunuz? ‘Kız çocukları geceleri o merdiveni kullanarak dışarıya kaçar ve erkek arkadaşlarıyla buluşur’ diye.
Şimdi bütün bunları neden anlatıyorum. Benim partim CUMHURİYET HALK PARTİSİ Alanya İlçe Örgütü bu tarikatla iş birliği yaptı. Yani Atatürk’ün partisi yukarıdaki o sözleri eden o büyük insanın partisi bu malum tarikatla iş birliği yaparak Alanya tarihinde ilk defa çok az bir oyla birici parti oldu. Arkadaşlar havalara girdi. Türkiye genelindeki üzüntümüzü unutarak tam da Özgür Bey’in basın açıklama yaptığı sıralarda Alanya ATM’de kutlama yapıyorlardı.
Buradan arkadaşlara bir önerim var. Bizim tarikatın lideri Sayın Alihan Kuriş (s.a.v) Beyefendi’yi bir şekilde ikna ederek Alanya’dan aday yapabilirsek, tarihinde ilk defa belediye seçimlerini de almış oluruz.
Son sözüm gerçek ATATÜRKÇÜ’lere: Tarikatlarla birlik beraberlik yapılmaz; ancak onlarla mücadele edilir.
Hoşça kalın dostça kalın.