2016 yılında faaliyete geçen akaryakıt dolum ve depolama tesisinin, süreç boyunca kamuoyundan gizli yürütüldüğünü belirten Platform yetkilileri, daha önce 40.000 DWT’lik gemilerin yanaştığı dolfenin 160.000 DWT kapasitesine çıkarılmak istenmesini “telafisi imkânsız çevresel bir tehdit” olarak tanımladı.
MAHKEME İPTAL ETTİ, BAKANLIK YENİDEN ONAYLADI
2017 yılında planlanan kapasite artışı için verilen ilk ÇED olumlu raporu, Antalya 1. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiş; Danıştay da bu kararı onaylayarak projeyi kesin olarak durdurmuştu. Mahkeme kararında caretta carettaların yuvalama alanları, deniz çayırları, kum zambakları ve deniz ekosistemi üzerindeki geri dönülemez etkiler özellikle vurgulanmıştı.
Ancak 2024’te Aytemiz A.Ş.’nin %100 hissesinin Rus menşeli Tafnet şirketine satılmasının ardından, aynı proje hiçbir değişiklik yapılmadan yeniden ÇED sürecine sokuldu ve 25 Şubat 2025’te Bakanlık tarafından tekrar “ÇED olumlu” kararı verildi.
GENİŞ KATILIMLI HUKUKİ MÜCADELE
Alanya Çevre Gönüllüleri, aralarında siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, turizmciler, çiftçiler ve yerel yöneticilerin de bulunduğu geniş bir katılımla ikinci kez dava açtı. Alanya Belediyesi, ALTSO ve ALTİD gibi güçlü yerel kurumlar da sürece müdahil oldu.
“BU PROJE ALANYA’YA DEĞİL, SADECE RUS ŞİRKETE YARAR”
Platform sözcüleri, projenin ne Alanya’ya ekonomik katkı sağladığını ne de istihdam oluşturduğunu; aksine turizmi ve tarımı tehdit ettiğini belirtti. Alanya’nın Türkiye turizm gelirlerinin %10,6’sını sağladığına dikkat çeken gönüllüler, Mavi Bayrak statüsüne sahip plajların da tehlikede olduğunu vurguladı.
“GELECEĞİMİZ İÇİN BURADAYIZ”
Alanya Çevre Gönüllüleri Platformu, tüm Alanya halkını bu mücadelede yanlarında durmaya davet etti. "Siyasi görüşlerimizi bir kenara bıraktık, Alanya için buradayız" diyen gönüllüler, amaçlarının çocuklara temiz bir çevre bırakmak olduğunu ifade ettiler.
