Aktif politikada “dip dalga” kelimesi su yüzüne çıkmaya başladı. Sessiz çoğunluk seçimin kaderini belirleyecek… Türkiye yeni sisteme geçiş sürecini derin, sessiz, güçlü bir akıntının sürükleyişiyle karşılayacak… Ya Cumhur ittifakı 400 milletvekili hedefine ulaşacak, ya da Millet ittifakı Cumhurbaşkanlığı seçiminde işin üstesinden gelecek… Güçlü Meclis, güçlü hükümet!..
Dip dalgalar bezen çok tehlikeler yaratır, bazen de toplumun hayrına işlev görür. Derin depremler ve bunların yarattığı artçılar; Sarı öküzün kafasını sallamasıyla sarsılan dünya; dip dalgaların tutuşturduğu lavlar aklımıza gelince tehlikenin boyutu insanı düşündürmektedir. Uzun sürdüğünü ve tehlike saçtığını aklımıza getirmeyelim. Ürkünç, korkunçtur!..
Bizim için dip dalga, artçı sarsıntı ile köyümüzdeki kuru dereden su çıkması, kuruyan çeşmenin suyunun kesilmez hale gelmesidir. Yani yer altındaki su kanallarından birisini etkileyen dip dalganın su kaynağı icat etmesidir. Kamuoyu araştırma şirketleri de dip dalgadan bahsetmektedir. Dünya liderliği için iyi sörfçü olmak gerekir!.. Bu sefer altı sörfçü katılıyor.
Bahsettiğim şeyler belki doğal dip dalgaların sonucudur. İnsanlar çağın araç ve gereçleri ile de dip dalgalari üretebilmektedir. NASA deney ve çalışmalarında ihtimal yüksektir. Yani olmayan sarsıntı yaratmak için yüklenen enerjiden dip dalga emsali… Dozajı kaçarsa özünü boğabilir…
Dip dalga deyince ilk aklımıza gelen “dalga denizde olur!.. Lakin, benimle dalga geçme!.. Dış mihraklardan gelen kötü bir hastalık dalga dalga yayılıyor!.. Bu seçimin kaderi geliveren bir dip dalganın seyrine bağlı!..” cümleleri çoğaltılır… Sürükleyicilik için özgüven gerekir..
Düşünüldüğünde insanı şaşırtan bir durum var. Acaba devrimler, darbeler, savaşlar, isyanlar, gösteriler, yürüyüşler, protestolar… farklı boyutlarda yapılmak istenen dip dalgaların ürünü müdür!?. ”Ergenekon, Balyoz kumpasları, başarısız girişimler bilinmeyen dip dalgaların toplumda açtığı yaralar mıdır!?.. Atışmalı, tartışmalı, sinkaflı, küfürlü, ayrıştırıcı, karalayıcı, kin ve nefret yüklü politikanın neticesi de “dip dalga” sonucu verir mi!?.
Eğer dip dalga var ise ve doğru seyrederse, düzgün yayılırsa Türkiye, 24 Haziran seçimini yükse katılım ve doğru tercihle millet iradesini milli hâkimiyet esasına göre düzenleyecek güçlü Türkiye siyasetine yüklenebilir. Politikanın derin ölçütlerinde yer alan din, bilim ve siyasetin toplum üzerindeki etki veya tepki derecesi beklentileri yanıltabilir, tahminleri doğrulayabilir…
Cumhur ittifakı da, millet ittifakı da dip dalga hevesindedir. En iyi sörfçü Yüksek Seçim Kurulu kararıyla kesinleşecektir! Temenni Anadolu’da yayılan dip dalga öyle bir gelsin ki seçimi ikinci tura bırakmasın!.. On Beş gün artçı politika turizm sezonunda halka çok ağıra patlayacak!..