Hızla artan otel sayısı ve istihdam için ön çalışma yapılmamasına dikkat çeken Gençer, yaptığı açıklamada şu ifadelere verdi:

Turizm sektöründe çalışanların sayısı 48 bin kişi artışla 1.3 milyon kişiye ulaştı. Artışa rağmen ve özellikle kıyı bölgelerinde sezon sonuna gelindiği halde yiyecek içecek konaklama sektöründe 225 bin personel açığı var.

TÜİK verilerine göre bu yılın ekim ayında sektörde çalışanların sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde dört artarak 1.306.261 kişi oldu. Bunun; 811 bini yiyecek,369 bini konaklama,76 bini seyahat acenteleri, tur operatörleri ve rezervasyon sistemleri alanında faaliyet gösteren işletmelerde çalışıyor.

Moskova fuarında Alanya stantlarına yoğun ilgi Moskova fuarında Alanya stantlarına yoğun ilgi

10 yıl önce 2013’de konaklama sektöründe çalışanların sayısı 266.821 iken 2023 yılının ekim ayı itibariyle bu sayı yüzde 38 artışla 368 bine yükseldi. Aynı dönemde sektör; yiyecek içecek, havayolu ulaşımı, seyahat acenteleri ve konaklama alanında toplam çalışan sayısı 874.948 kişiden 1.306.261’e yükselerek yüzde 49.4 arttı.

Bununla birlikte özellikle kıyı bölgelerinde sezonun sonuna gelindiği halde sektörde eleman açığı devam ediyor. Türkiye İş Kurumu’nun (İşkur) açıkladığı verilere göre en çok eleman arayan meslek ve sektörler arasında yiyecek-içecek ve konaklama 5. Sırada yer alıyor.

Kalifiyeli personel açığı oluşmuş durumda. Bunun en büyük sebebi hızla artan otel sayısı ve istihdam için ön çalışma yapılmamasıdır. Tesisler sezonluk işletmeler olması sebebiyle belli düzeyde sorun yaşıyordu ama artan otel sayısı bu açığı büyüttü. Çalışanlar açısından turizm tesisleri sezonluk olduğu için geçici iş olarak görülmeye başlandı.

Büyüyen turizm sektörü, personel konusunda zorluklar yaşamaktadır. Çok fark edilmese de gelir yönünden ve memnuniyet yönünden zarar görmektedir. Personel konusu kısa vadede çözülecek durumda değildir. Kalifiyeli personel açığı ve personel yetersizliği konusu artık kontrolden çıkmış durumdadır. Bu konuyu Turizm Bakanlığı ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı gündeme almadığı sürece çözüme ulaşamayacağı görünüyor.