Hekim Birliği Sendikası, bugün Alanya Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi önünde yaptığı basın açıklamasıyla, Türkiye’nin sağlık sistemindeki ciddi sorunlara dikkat çekti. Sağlık çalışanları, hekimler ve hemşirelerle birlikte sağlık sektöründeki zorluklara ve artan baskılara karşı seslerini duyurdu.
ŞİDDET: "SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK TEHDİTLER ARTIYOR"
Açıklamanın en çarpıcı bölümlerinden biri, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle ilgiliydi. Hekim Birliği Sendikası, sağlık sektöründe şiddetin artık "teröre dönüşmekte" olduğunu vurguladı. Yapılan açıklamada, sağlık çalışanlarının her gün fiziksel ve psikolojik şiddete uğradığı, bunun da ciddi zararlara yol açtığı ifade edildi. Hekim Birliği, sağlıkta şiddet nedeniyle birçok hekim ve sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Kardiyoloji uzmanı Ekrem Karakaya ve göğüs cerrahı Ersin Aslan’ın şiddet nedeniyle hayatını kaybettiği örnekler, sendikanın açıklamasında öne çıktı. Ayrıca, her gün ortalama 80 sağlık çalışanının şiddet mağduru olduğu belirtildi.
"ÇOK ÇALIŞIYORUZ AMA EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ!"
Sendika, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yıllardır iyileştirilmeyen özlük hakları, düşük maaşlar ve kötü çalışma şartları ile mücadele ettiğini de dile getirdi. Hekimler, maaşlarının emeklilikte yansıyan tek kalem üzerinden belirlenmesi gerektiğini ve özellikle riskli branşlarda çalışanlar için özel düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, sağlık çalışanlarının geçimlerini sağlayabilmesi için daha fazla maaş artışı gerektiği vurgulandı.
"ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZ DAYANILMAZ HALE GELDİ"
Açıklamada, Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde uygulanan MHRS sistemi eleştirildi. 3-5 dakika arasında hasta muayene süresi belirleyen sistemin, hem hastaların doğru tedaviye ulaşmasını engellediği hem de hekimleri tükenmişlik sendromuna sürüklediği belirtildi.
"SİYASİ VE POPÜLER KÜLTÜR SAĞLIK HİZMETLERİNİ YORUMLAYAMAZ"
Açıklamanın bir diğer önemli noktası, sağlık hizmetlerinin siyasetin ve popüler kültürün aracı haline gelmesiyle ilgiliydi. Sağlık çalışanlarının toplumda "hizmetkâr" gibi algılanmasının, onların itibarına ve motivasyonlarına zarar verdiği, aynı zamanda sağlıkta şiddetin artmasına neden olduğu ifade edildi.
"NÖBET YÜKÜ VE EKONOMİK ZORLUKLAR"
Hekim Birliği, hekimlerin aşırı nöbet yüküyle karşı karşıya olduğunu belirterek, bu durumun hem hekim sağlığını hem de hizmet kalitesini olumsuz etkilediğini vurguladı. 24 saatlik nöbetlerin ardından hekimlerin yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmelerinin tehlikeli olduğu, aynı şekilde nöbet ücretlerinin düşük olduğu ifade edildi. Sendika, nöbet ücretlerinin arttırılması ve çalışma saatlerinin insan sağlığına uygun hale getirilmesi gerektiğini belirtti.
"YETERSİZ MAAŞ ARTIŞLARI YOKSULLUK SINIRINDA YAŞAMAYA ZORLUYOR"
Açıklamada, sağlık çalışanlarının yaşadığı ekonomik zorluklara da dikkat çekildi. 2025 yılı maaş artışlarının, ülke genelindeki enflasyon oranlarını bile karşılamadığı ve hekimlerin geçim sıkıntısı yaşadığı ifade edildi. Sağlık çalışanlarının kaliteli sağlık hizmeti üretmesinin, ekonomik zorluklar ve yetersiz maaşlarla mümkün olamayacağı vurgulandı.
"ASTRONOMİK DAVA TAZMİNATLARI"
Son olarak, sağlık çalışanlarının maruz kaldığı astronomik dava tazminatlarına da değinildi. Hekimlere karşı açılan 20, 30, 40 milyon liralık davaların, çalışma motivasyonunu olumsuz etkilediği ve defansif tıbbın artmasına yol açtığı ifade edildi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:
Hekim Birliği Sendikası, sağlık sistemindeki bu ciddi sorunlara çözüm olarak şu önerilerde bulundu:
- Şiddetle etkin mücadele için yasal düzenlemeler yapılmalı.
- Hekimlerin maaşları ve emeklilik hakları iyileştirilmeli.
- Hasta bakım süresi dünya standartlarına uygun hale getirilmelidir.
- Nöbet ücretleri artırılmalı, çalışma saatleri insan sağlığına uygun hale getirilmelidir.
Hekim Birliği Sendikası, sağlık çalışanlarının haklarının iyileştirilmesi ve sağlık sisteminin daha adil bir hale getirilmesi için mücadele etmeye devam edeceğini belirtti.