Politika böyle bir şey galiba… Dün tanışmıyorduk, bu gün içli dışlıyız, yarına Mevla’m kerim… Seçim öncesi hedefe kilitlenen siyaset, ufukta gördüğü tehdit, tehlike ve endişelere karşı tedbirler aldı. Her iki tarafta ittifaklar kuruldu. Muhalefet; AK parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı, Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın oy oranını yüzde 52,59’un altına çekemedi…
Yeni günde ittifaklarda çatlak sesler yükselmeye başladı. Cumhur ittifakı haklı olarak devletleşme yolunda sağlıklı eylem ve söylemlerini sürdürmektedir. İttifak partileri milletvekillerinin bazılarının ideolojik saplantılarla ittifak felsefesine aykırı açıklamada bulunsalar da ittifakın özü üzerinde şimdilik etken olmaları mümkün değildir. Ancak liderler nezdinde şahsiyetlerini mimlemiş olurlar…
Muhalif kanatta kurulan millet ittifakında çatlama sesleri daha yüksek… CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı, Sn. Muharrem İnce’nin yüzde 30.64 oy oranı ile parti reyleri toplamını aşmış olması şımarık çocuk emsali kurultay söylemleri çıkması, Genel Başkan, Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nda sancı yaratmış ve seçmen kitlesini hareketlendirmiştir. Bu tutumdan kaynaklanmış olmalı ki iyi partiden de millet ittifakının dağıldığı açıklaması yapılmıştır…
İttifakın sona erdiği açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi’nin, "Millet ittifakı bu çerçevede seçim döneminde ittifak olarak sona ermiş olabilir ama ittifakın irade birliği bu noktada devam edecektir diye düşünüyorum" yorumu daha bütünleyici, toparlayıcı ve pozitif politika olarak destek bulmaktadır. Demek ki politika acil eylem planı gibi olsa da siyaset biraz daha pasiften almayı gerektiriyor. Büyüme hedefine kilitlenmiş siyasette her daim pencerenin birisini kıytırık bırakmak gerektiği açıktır…
24 Haziran 2018 seçim sürecinde yaşandığı gibi iktidara talip olmak büyüklük taslamakla olmuyor. En büyükler bile ihtiyaçları oranında akit yapabiliyorlar. Kaldı ki muhalefet kesiminin dayanışmaya daha çok ve sürdürülebilir seviyede ihtiyacı vardır. İyi partinin yeni kurulmuş olması deneyimli siyasetçilerini daha dikkatli açıklamaya zorunlu kılmaktadır ki iyi parti “merkez parti, Türkiye Partisi” olma iddiasındadır…
İyi parti genel Başkanı, Sn. Meral Akşener’in çıtayı yüksek tutması ve siyasetteki tecrübesi, özünün reyini aşağıda gösterse de İyi Parti’yi iyi seviyede Meclis’te temsil ettirmeyi başarmıştır. Şimdi sıra seçilen vekiller, yine Sn. Akşener ve parti yönetiminin önderliğinde yeni sistemin inşasına ve partinin rey potansiyelinin artışına katkı sağlayarak hedefe ağır ağır yaklaşmasına sağlayacakları katkıdır. Adet olmuştur ki vekiller sessizce teşkilatlara gelir, sadece başkanla görüşür, sessiz sedasız döner giderler…
Liderlerin özverisi her daim yeterli gelmeyebilir. Politika seçmene yakın durmaktır!