Eğitim İş Sendikası Antalya 3 nolu şubesinin Alanya’da yaptığı iş bırakma eyleminde, Eğitim İş Alanya Temsilcisi Hüseyin Zeybek, Öğretmenler Günü’nde öğrencilerden ve toplumdan gelen tebrik ve güzel sözlerin, eğitim emekçileri için yaşam sevinci ve umut olduğunu belirtti. Zeybek, bugünün aynı zamanda bir gurur nişanesi olduğunu ifade ederken, eğitim emekçilerinin durumunun yıllardır kötüleşen bir yönetim anlayışı nedeniyle buruk bir şekilde yaşandığını belirtti. Eğitim emekçilerinin haklarının kısıtlandığını, itibarsızlaştırıldığını ve yaşam koşullarının zorlaştırıldığını vurgulayan Zeybek, yöneticilerin bugün riyakarca bir tiyatro sergileyerek öğretmenleri övdüğünü, ancak gerçeklerin görmezden gelindiğini ifade etti.
‘ÖĞRETMENLER KENDİLERİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR’
Eğitim-İş’in yaptığı güncel ankete dayanarak, Zeybek, öğretmenlerin yaşadığı sorunları detaylı bir şekilde açıkladı. Zeybek açıklamasında, “Eğitimi herkesten iyi bilen öğretmenlerin yüzde 72’si çalıştığı kurumla ilgili bir karar alınırken görüşünün bile alınmadığını söylüyor. Öğretmenler liyakatin yok edildiği bir sistem içinde erdem mücadelesi veriyor. Öğretmenlerin yüzde 78’i çalıştığı kurumlarda görevde yükselmenin kişisel ve siyasi referanslardan, yani torpilden geçtiğini anlatıyor. Yüzde 88’i de görevde yükselme sınavlarının güvenilir olmadığından emin. Öğretmenlerin yüzde 63’ü okul yöneticileri tarafından siyasi baskı gördüğünü söylüyor. Okul artık öğretmen için liyakatten arındırılmış, siyasallaştırılmış bir yer olduğu kadar huzurun da kapısından girmediği bir yapı. Öğretmenlerin yüzde 90’ı önü alınmayan eğitimciye şiddet olayları nedeniyle kendini güvende hissetmiyor” diye konuştu.
‘LİYAKAT YOK EDİLİYOR’
Zeybek konuşmasında, öğretmenlerin çoğunluğunun sözlerine değer verilmediğini, liyakatin yok edildiği bir sistemde mücadele verdiklerini, görevde yükselmenin torpil ve siyasi referanslarla sağlandığını, eğitimdeki siyasi baskıları ve güvensiz görevde yükselme sınavlarını vurguladı. Zeybek şunları söyledi; “Öğretmenlerin hakları o kadar keyfi şekilde gasp edilmeye başlandı ki Anayasal bir hak olan güvenceli istihdam konusunda bile güven duyulamıyor. Öğretmenlerin yüzde 60’ı görevden alınma korkusu yaşıyor. Güvencesiz, kölelik sistemiyle emeği sömürülen ücretli öğretmenler ordusu da düşünüldüğünde, bu endişenin ne kadar haklı olduğu görülüyor. Öğretmenler, Cumhuriyet’e layık bir şekilde laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim veremiyor olmanın sıkıntısı içinde. Öğretmenlerin yüzde 99’u eğitimin niteliğinin her gün biraz daha düştüğü tespitinde birleşiyor. Çalışma hayatı yerle bir edilen öğretmenin, düşük gelir nedeniyle sosyal ve özel yaşamı da sancılı. En insani ihtiyaçlar bile lüks. Öğretmenlerin yüzde 86’sı haftada bir kez bile ailesini yemeğe çıkaramıyor. Öğretmenlerin yüzde 90’ı çok kısa süreli bile olsa ailesiyle bir otelde tatil yapamıyor. Yine yüzde 90 için tatil, evinde kalmaktan ya da köyüne gitmekten ibaret. İnsanca çalışma koşulları ve insanlık onuruna yaraşır bir ücret alamayan öğretmenler için artık yaşanabilir bir emeklilik hayali de imkansız. Ömürleri boyunca çalıştıktan sonra zaten kuş kadar emeklilik ücreti alacak olan öğretmenler, o günler için bir hazırlık da yapamıyor. Maaşından herhangi bir birikim yapamayan öğretmenlerin oranı yüzde 91. Üstelik burada önemle vurguluyoruz ki bu acı tablo, sadece öğretmenler için değil tüm eğitim emekçileri için geçerlidir. Tüm eğitim emekçilerinin mücadele örgütü olan Eğitim-İş olarak, her zaman söylediğimiz gibi, eğitim bir ekip işidir. Ve ne yazık ki biraz önce sıraladığımız acı gerçekler, idari memurundan okul personeline, üniversitelerdeki akademisyene kadar tüm eğitim emekçilerinin getirildiği halin özetidir.
‘ANKARA’DA BÜYÜK BULUŞMA DÜZENLENECEK’
Zeybek sözlerini, Eğitim-İş olarak, yarın Ankara’da büyük bir buluşma düzenleyerek bu sorunlara dikkat çekeceklerini ve tüm yurttaşları bu mücadeleye destek vermeye davet ederek noktaladı.