Devletin kuruluş gayesi sağlıklı yapı, güçlü çatı altında halkını mutlu kılmak, sömürü veya sömürten düzene karşı halkını korumak, refah seviyesinde yaşama imkânına kavuşturmaktır…
Her araç için “zorunlu trafik sigortası” mecburidir. Adı üstünde “zorunlu”dur. Yaptırmayan trafiğe çıkamaz. Sigorta ücretleri zorunlu mu? Koskoca bir hayır! Serbest!.. Şirket insafında!..
Devletin zorunlu kıldığı sigorta ücretinin de zorunlu fiyat tarifesiyle tescili gerekmez mi? Gerekir di. Eskiden öyleydi. Devlet politikasını yürütenler enflasyon oranında yıllık her şeye koyduğu zammı zorunlu trafik sigortası primleri için de belirlerdi. Vatandaş da bunun üzerinden sigortasını zamanında yaptırırdı. Şimdi sigortasını yaptıramayan binlercesi var..
Günümüz hükümet politikasındaki ekonomik belirginliği özel şirketler tayin etmektedirler. Sigorta, elektrik, iletişim gibi halkın zorunlu tüketim sahaları şirketlere devredilmiştir. Şirketler de keyfi uygulama yapmaktadır. Politik arenada iyimserlik anlamında zam birkaç kuruş aşağıya çekilse de kısa süre sonra, unutulduğu kanısıyla tekrar ilave ortamı bulmaktadır…
Aynı yaş, aynı marka, sadece plaka farklı aracın birisine (870-tl) zorunlu trafik sigorta primi çıkarken diğerine (2.560-Tl) civarında çıkabilmektedir. Trafik kaza tutanağı olduğu tespit edildi ama kaza anlaşılamadı. Araç hiçbir yerinden tamirat görmemişti. Tutanak bulundu. Bakıldı ki geri giderken başka bir araca dokunmuş gözüküyor. Tutanak yabancı isme aitti. Tutanaktan şüphe edildi. Doğruluğu soruşturuldu. Karşıda çok küçük bir sürtünme aşınması…
Kaza yapana hasarsızlık indirimi yoktur ama hasarsızlık bindirimi ne kadardır? %150 fazlası mı? Karşı tarafın aracını sıfırlayacak kadar mı? Bilinmez. Başkasının adına tutulan kaza tutanağı hasarsızlık bindirim cezası kaza yapana değil araç sahibinedir. Araç kiralama hizmetinin yasal dayanağı yok mu? Özel emanet olsa sonuç değişir mi? İndirimden muaf tamam da bindirim niye? Şirket fiyatı böyle çıkartıyor, hükümetle ilgisi yoktur ama başkasının hasarını bir başkası (niye?) ödesin. Zorunlu trafik sigortasının (niçin?) zorunlu koruyucu yasal düzenlemesi yok…
Sömürü düzenlerinde sonuç değişmez. Ortada yasa yapıcı değil, laf yetiştirici siyasiler var. Politikacılar, seçim sandığı kapatılınca seçmenini ta orada bırakılabilmektedir. Halkın da isyanı bunadır. Devlet baba zulmeden üvey kılıfına girerse; yeni neslin “en büyük yasal çete” tanımı yerine oturur. Ülke politikacıları şirketlerin liberal ekonomi çıkmazından seçmenini kurtarmak; zorunlu hallerde yasayla halkına kucak açmak mecburiyeti Türk Ülküsünün gereğidir!.. Zorunlunun fiyatı zorunlu değilse rejimler halkını şirketler vasıtasıyla sömürür!..