‘‘Eski mısırlıların ölüm hakkında çok hoş bir inançları var. Ruhları cennetin kapısına geldiğinde tanrıları onlara iki soru sorarmış. Cevaplarına göre girip giremeyeceklerine karar verirmiş. Bu sorular ise şunlar; Hayatında hiç mutluluğu yakaladın mı? Peki hayatın başkalarına mutluluk getirdi mi?’’
İşte bu diyalog tam olarak ismiyle TheBucketList, Türkçesiyle ise Şimdi Ya Da Asla filminde Edward ve Carter arasında gerçekleşiyor. Filmi merak edenler için hayatının ertelenenler listesini, iki farklı sınıftan adamın hiç ummadıkları bir yerde tanışmaları ve gerçekleştirmeye başlamaları ile devam ediyor.
Gelelim mutluluk üzerine gerçekleşen bu diyaloğa. Siz hayatınızda hiç mutluluğu yakaladınız? Şüphesiz bu sokratik soruyu yakalamanın güzel bir yanı var. ‘Bugün mutluluk için ne yaptım?’sorusu. Film hayatının büyük çoğunluğu mutluluğu yakalamayı erteleyen iki adamdan bahsederken. Bugün ertelediklerinizin ne olduğunu ve size getirilerinin ne olacağını kendinize bir sormanızı istiyorum…
Bildiğiniz üzere geçen hafta ki yazımızda konfor alanından bahsetmiştik bu yazı ise konfor alanının dışına çıkmayı erteleyenlere geliyor.
Ertelemek (prograstination) psikoloji literatüründe bir bozukluk olmasada birçok bozukluğun semptomları arasında geçen, bir harekete dönüştürülememiş eylem‘ertelemek’. Peki bizler neden mutluluğu, yapılacakları sürekli erteliyor ve geriye yapılması gereken birçok iş, bunların biriktiği ve hayatımızı görünmez kılan aşılması gereken bir dağ bırakıyoruz.Hikâyenin sonunda hiç mutluluğu yakalayamadığımızı, verimli bir hayat geçiremediğimizi düşündüğümüz yanıtlar alıyoruz? Yanıt bir metaforda saklı: çünkü ertelenilenler dağı bizi ve geçirdiğimiz ömrü görmemize engel oluyor.
Bilimsel olarak birçok açıklaması olsa da ertelemenin (limbik sistem, prefrontalkortex, amigdala) İyi bir disiplin ve en önemlisi başlamak ile bunun üstesinden gelmek mümkün.
Erteledikçe, ertelediğimizin dahi farkına varmadan Hz. Muhammed (s.a.v) söylediği gibi; hayatımızın helak olup ertelenilenler dağının altında kaldığını bu yazının sonunda fark ettiyseniz. Gelin yığdığımız o dağın en üstünde kalan işi alıp oradan kaldırmayla başlayalım.
Evde çamaşır görevini üstlenenler iyi anlayacaktır ki; ütünün başına geçmek istemesenizde ütülediğiniz birer parça ile biter ütü yığınları. Hayatımız ve geriye bırakılacak cevaplanması gereken iki soruda ancak birikenler dağını ortadan kaldırıp hikâyenin sonunda kendimizi görmemiz ile son bulacak.
Yeni bir haftanın başı. Bir kalem kâğıt alarak ertelenenler listesini oluşturup en üstteki taşı kaldırarak başlayabilirsiniz işe. Hafifleyip yüzünüzde ki mutluluğu gördüğünüzde ise lütfen buraya yorum yazmayı ihmal etmeyin.
Mutluluğu buldunuz mu? Mutluluğa sebep oldunuz?