Yaşadıkça daha nelere tanık olacağımızı kestirmek mümkün değildir. Seçilmişlerin göremediği halk tepkisiniyine seçilmiş tek kişi görebilmiş, yasallaşmasına geçit vermemiş, Türk siyasetinde “parti içi demokrasi ve önce vatan!..” kavramını tartışmalı duruma getirmiştir. İnsansız vatan olur mu? Zehirli havada insan yaşar mı? Yaşamayan insan devleti yaşatabilir mi? Biat etiği bu kadar bağlayıcı mı?Hava kirliliğine süre veren yasa çıkartılır mı?
Hava kirliliğine karşı bütün dünya ayaklanırken mahalleyi, köyü, ilçeyi istila eden ve yıllarca süren termik dumanı için ülkenin en önemli meclisinde alınan karar insanı kara kara düşündürmektedir. Hükümette iseniz, denetim elemanları emrinizde çalışıyorsa ve sizler, filtresiz dumandan zevk alıyorsanız, “filtre takılmasın!..” kanunu çıkartılması yinede gerekmezdi ki… İlgili birim amirlerine iletilecek talimat yıllarcaişinizi kolaylaştırırdı. Her seçim dönemi de “gerekli önlem alınacak!..” dense, halk yine uyur, oyunu vermeye devam eder,ölen ölür, kalan sağlar bizim olurdu…
Türk ülküsüne gönül verdiği iddiasıyla meclisteki şahsiyetlerin zehir yasasına destek vermiş olması dasaygıyı aşan biat bağımlılığının siyasi etiğin sürüklediği yönün açık belgesidir. Verilen teşvik şart sözleşmesiyle kirlenme rahatlıkla önlenebilecekken, unutulmuş olsa bile ek sözleşme ile kolayca yaptırım sağlanamaz mıydı?
Halkın zekâsıyla oynanmış, halk enayi yerine konmuş, vatandaşın sağlığı hiçe sayılmıştır. “termik santrallerin çevreyi kirletmemesi için bacalara filtre takılmaması yönünde yasa oylamak;böyle yasayı meclise sunmak; çevreci serzenişlere kulak asmamak; halkı alenen hastanelere, ölüme sürüklemek heyecanla savunmak; oyladığı yasa veto edilince de vetoya sevinmek ve alkışlamak inanılır vakalardan olmamalı ama oldu işte!.. Siyasetin beyin ölümü mü, hafıza kaybı mı denmişti ne…
Bu işi reis çözer. Ve Sn. Cumhurbaşkanımız veto eder. Akıllı meclis ise tekrar gündeme almaz, konu kapanır. Yani bazen öz kalenize gol atabilirsiniz. Şike olup olmadığı hususunda teknik heyetin kararına da saygı gerekir. Hatanın birlikte mi, golü atanda mı, takımın gerisinde mi bunları bilme şansımız yoktur…
Ülkede teknik ve termik santraller yapılmıştır, yapılacaktır da. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum açıklamada bulunmuş ve "1 Ocak itibarıyla süreci başlatacak, mevzuata aykırı ne kadar tesis varsa kapatma dahil tüm cezai işlemleri yapacağız. Ekiplerimiz bu ay içinde 13 termik santralimizin ayrı ayrı incelemesini yapacak, son durumlarını tespit edecekler" ifadeleri kullanmış. “Geç gelen adalet, adalet değildir” denir ya bekleyip görelim!..