Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
21 maddelik kanun, afet riski bulunan bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılmasını amaçlıyor.
Yeni düzenlemeyle beraber kentsel dönüşüm kararı için hak sahiplerinin üçte iki çoğunluğunun aranması zorunluluğu kaldırılıyor.
Kentsel dönüşüm kararı hak sahiplerinin salt çoğunluğuyla alınacak.
Riskli yapıların tahliyesinin engellenmesi halinde güvenlik güçleri devreye girecek.
Riskli yapı denetimi, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı veya idareler tarafından resen yapılabilecek.
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, 16 Ekim’de kurulmuştu.
Kurum, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı.
Riskli yapıların tespitinin hak sahibi veya kiracılarla engellenmesi halinde mülki idari amirinin yazılı izniyle riskli yapılar çilingir yardımıyla açılarak denetlenebilecek.
Riskli yapıların yıktırılması için maliklere tek seferde 90 günden fazla olmamak üzere süre verilecek.
Tahliye engellenirse polis devreye girecek.
İstanbul'da dönüşümü hızlandırmak için başlatılan "Yarısı Bizden" kampanyasının uygulanabilmesi adına hak sahiplerine mali yardımın önü açılacak.
Yasayla ayrıca 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin gerçekleştiği alanda yıkılamayan binalarla ilgili yargı süreçlerinin hızlandırılması hedefleniyor.
Bunun için inceleme, savunma verme, keşif ve bilirkişi incelemesi, davaların karara bağlanması gibi süreçler belirli gün sayısıyla sınırlandırıldı.
EV SAHİBİ YA DA KİRACILARIN NUMUNE ALIMINA İZİN VERMEMESİ ENGELLENECEK
Kanunla riskli yapı tespiti ve Hazine taşınmazlarının değerlendirilmesi, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na verildi.
Bazı ev sahipleri veya kiracıların riskli yapı tespiti yapılmasını engellediği ve kendi bağımsız birimlerinden tespit için numune alınmasına müsaade etmediği durumlar için de düzenleme yapıldı.
Buna göre riskli yapı tespiti, gerekmesi halinde mülki idare amiri tarafından verilecek yazılı iznin ardından kolluk kuvvetleri eşliğinde yapılabilecek.
Riskli yapı tespitine ilişkin bilgileri ihtiva eden tutanak, riskli yapıya asılacak, maliklere e-Devlet üzerinden bildirim yapılacak ve ilgili muhtarlıkta 15 gün süreyle ilan edilecek.
Riskli yapıların yıktırılması konusunda da görev ve yetkiler bundan sonra Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından kullanılacak.
Riskli yapıların yıktırılması için maliklere tek seferde 90 günden fazla olmamak üzere süre verilecek.
Kanun kapsamındaki yapıların tahliyesinin engellenmesi durumunda; mülki idare amiri tarafından verilecek yazılı izne istinaden yeterli kolluk kuvveti marifetiyle tahliye yapılacak.
MASRAFLAR HİSSELERİ ORANINDA MALİKLERDEN TAHSİL EDİLECEK
Başkanlık veya idare tarafından yapılan veya yaptırılan riskli yapı tespit, tahliye ve yıktırma masrafları, hisseleri oranında maliklerden tahsil edilecek.
Kentsel dönüşümlerde, yapı ruhsatı alınması da dahil olmak üzere tüm iş ve işlemler, hisseleri oranında maliklerin salt çoğunluğu ile aldığı karara istinaden yapılabilecek.
Hak sahipliği çalışmaları, hak sahibinin mevcut taşınmazının değeri ile yeni yapıda hak sahibine verilecek konut veya iş yerinin değeri gözetilerek yapılacak; ya da Başkanlık’ın kararı doğrultusunda kat karşılığı, hasılat paylaşımı ve benzeri usullerle yürütülecek.
Hak sahibinin borçlanmasının gerekmesi durumunda, borçlanma bedeli üzerinden hak sahibi ile sözleşme yapılacak ve borçlanma bedelinin tamamı ödenmeden tapuda devredilemeyecek.
Yoksul veya dar gelirli olanların borçlanma bedelini ödeyecek mali gücünün olmaması durumunda, bağımsız birimin tapuda hak sahibi ile Başkanlık adına paylı mülkiyet esaslarına göre tescil edilmesi mümkün.
Böyle bir durumda hak sahibinin üzerine kayıtlı ikamet edebileceği konut nitelikli başka bir gayrimenkulü yok ise bu bağımsız bölümler üzerinde hak sahibine ve hak sahibi evli ise işlem yapıldığı tarihteki eşine oturma hakkı tanınacak.
REZERV YAPI ALANLARI YENİDEN TANIMLANDI
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'da yer alan "rezerv yapı alanı" tanımı değiştirildi.
Rezerv yapı alanı, yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere belirlenen alanlar olarak tanımlanıyordu.
Bazı yasal süreçlerde tanımın halihazırda yerleşim alanı olan yerleri içermediği tespit edildi, bunun üzerine yerleşim yerlerinde yer alan parsellerin de rezerv yapı alanı olarak belirlenebilmesinin yolu açıldı.