Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ); millî birlik ve beraberliği hatırlatan önemli gün ve haftalarda etkinlik, konferans ve paneller düzenlenmeye devam ediyor. ALKÜ’de 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Âkif Ersoy’u anmak için Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü tarafından “Millî Mücadelede Âkif ve İstiklal Marşı” isimli panel gerçekleştirildi. Eğitim Fakültesi Başöğretmen Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleşen panelin yöneticisi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Uslu olurken konuşmacılar ise Doç. Dr. Bora Bayram ile Doç. Dr. Neslihan Karacan oldu. Öğrenciler tarafından yoğun ilgi gören programa ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Karahan, Genel Sekreter Hüseyin Er, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Panelde İstiklal Marşı'nın yazılma süreci, anlam evreni, sembolleri ve Mehmet Âkif Ersoy'un millî mücadeledeki rolü ele alındı. Konuşmacılar; marşın yalnızca bir şiir olmadığını, aynı zamanda millî mücadelenin bir özeti olduğunu vurguladı. Etkinliklerin ardından Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Uslu’ya, Doç. Dr. Bora Bayram’a ve Doç. Dr. Neslihan Karacan’a Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Karahan tarafından teşekkür belgesi verilirken Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasım Aydemir tarafından da çiçek takdim edildi.
“BAĞIMSIZLIK RUHUNU YENİ NESİLLERE AKTARMAYA DEVAM EDİYORUZ”
İstiklal Marşı'nın Türk milleti için taşıdığı derin anlam ve önemine dikkat çeken Doç. Dr. Neslihan Karacan, “İstiklal Marşı'na aslında bir de istiklal mücadelesinin özeti olarak bakmak istiyorum. Çünkü bilinmeli ki ister millî ister askerî marş olsun aslında her marş, ardında yatan gizli tarih içerisinde o dönemde yaşananların bıraktığı derin izleri ve bu derin izlerin de toplumsal ortaklık çerçevesinde aktarılabilmesinin amacını taşır. Bizim İstiklal Marşımızın ardında da işte böyle derin bir mücadelenin bıraktığı derin izler vardır. İstiklal Marşı’na bu gözle baktığımızda özel olarak millî mücadelemizin bir özetini görebiliyoruz. Milletimizin üzerinde aslında büyük ölçüde ittifak ettiği, birbirinden ayrı düşünemeyeceğimiz değerlerin içe geçmiş açık ama aynı oranda da etkileyici bir üslupla dile getirildiğini görebiliyoruz. Böylesine önemli ve başarılı bir metnin; şüphesiz hayatını milletine, ülkesine adayan, ait olduğu toplumu yakından tanıyan, ülkenin ayakta kalmak, varlığını devam ettirebilmek mücadelesi verdiği dönemlerde de aydın olmanın kendisine verdiği sorumluluğun bilincinde olan bir aksiyon adamının kaleminden ve ruhundan çıkması da elbette tesadüf değil. Bu yüzdendir ki millî mücadelenin verildiği tarihî süreci iyi bilmekle ve Âkif'in bu süreçte aldığı rolleri tanımakla İstiklal Marşı'nın sadece bir şiir olmadığı anlaşılabilir ya da neden, yeniden yazılamaz mı sorusuna karşılık ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!’ duasıyla cevap verdiğini anlamak mümkün olacaktır.” dedi.
İSTİKLAL MARŞI'NIN ANLAM EVRENİ VE BAZI SEMBOLLERİ ELE ALINDI
İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yıl dönümü dolayısıyla gerçekleştirilen panelde Doç. Dr. Bora Bayram, İstiklal Marşı'nın anlam evreni ve bazı semboller üzerine bir sunum yaptı. İstiklal Marşı’nın Türkler için bağımsızlık simgesi olduğunu ifade eden Bayram, “İstiklal Marşı'nın ‘Korkma’ kelimesiyle başlaması, o dönemdeki Sevr Anlaşması ile Anadolu'nun kuşatılması ve Türk halkının yaşadığı endişeyi yansıtmaktadır. ‘Korkma’ kelimesi gibi ‘sancak, şafak, ocak, yıldız, hilal, ırk ve medeniyet’ gibi semboller de İstiklal Marşı’nda önemli bir yer tutar. Bu kavramlar, yalnızca birer kelime olmanın ötesinde Türk milletinin tarihî, kültürel ve manevi değerleriyle yoğrulmuştur. Her biri, geçmişten günümüze uzanan bir anlam taşıyarak milletin bağımsızlık mücadelesini ve inancını yansıtır. İstiklal Marşı’nda bu semboller, derin bir duygu ve anlam bütünlüğü içinde kullanılmıştır.” şeklinde konuştu. Sunumda “korkma, sancak, şafak, ocak, yıldız, hilal, ırk ve medeniyet” gibi sembollerin derin anlamları detaylı bir şekilde ele alınarak dinleyicilere kapsamlı ve etkileyici bir bakış açısı sunuldu.