Yeni yılın ilk günlerine girerken; geçen yılın son haftalarında esmeye başlayan seçim rüzgârı politika atmosferinde müjdeli söylemler trendi yükseltmekte, hızı arttırmaktadır. Asgari ücret zammındaki önemli artış beraberinde memur, memur emeklisi ve diğer emekli kitleyi de büyük beklentiye ve heyecana sürüklemiş, EYT’liler de mesafe kat etmişlerdir. Müjdelerin yasallaşmasının gecikmesi sert politik eleştiri ve tenkitlere maruz kalmaktadır…
Enflasyon oranlarındaki aşırı farklılık ve ivme yüksekliği yorumcuları çelişkili açıklamalara sürüklemektedir. Sistemin üstlendiği mekanizmanın inandırıcılığı üzerince çapraşık kavramlar sosyal alanda kol gezmektedir. Cumhur ittifakı ile Millet ittifakı dışındaki politik kurumlar da kendilerine göre arayış içindedirler. Seçim yaklaştıkça tek rey için sürdürülebilir pazarlık ortamı da su yüzüne çıkmaktadır. Siyasi partiler ve seçmen nezdinde “6’lı masa” tabiri ile tanımlanan millet ittifakının cumhurbaşkanı adayının belirsizliği politikanın merkezinde yer edinmiştir. Elbette her bir liderin bir bildiği; altılı masa liderlerinin ise bir başka bildiği vardır. Demokrasilerin gayesi uzlaşı kültürünü geliştirmek ve istişare ile liyakati bulma arayışıdır…
Eski sistemde meclisten gelen her şeyde cumhurbaşkanlığı makamı “noterlik” iddiasıyla eleştirilirdi. Yeni sistemle “noterlik görevini” iktidar vekillerinin üstlendiği söylenmekte, kanun hükmünde kararnamelerin hızlı denetiminin yasal güvencede olmadığı konuşulmaktadır. Emeklilikte yaşa takılanlar yanında yıllık artış oranları açıklanan maaşların meclis onayı sonrası kesinleşeceği şüpheli bekleyiş havasını yaratmıştır. Meclise “ha geldi; ha gelecek!..” tereddüdü endişeleri arttırmakta, umutları sıkıcı hale getirmektedir. Umutsuzluğa gerek yoktur. Seçim atmosferi bütün bu sorunların üstesinden gelecek ve çözecek havayı vermektedir…
Hayat pahalılığı vardır. Yüksek enflasyon gelişmekte olan ülkelerde doğaldır. Milli gelir dağılımı ve geçen yıllara göre düşeceği söylentileri beklentileri umutsuzluğa sürüklemektedir. İktidar kanadı, cumhur ittifakı verileri seçime kadar esintilerin vatandaşı rahatlatacak serinlikte eseceği yönündedir. Millet ittifakı ise toplumun refahını seçim sonucu muhalefetin iktidara taşınması, güçlendirilmiş parlamenter sistemde görmektedir…
Mutfak, tencere iktidarı devir mi? Manevi tokluk, fiziki açlığı yener mi? Politikada; (beyin, bilgi mi); (açlık, mide mi) esastır? Siyasi manevralar hangi atmosferde algıyı yükseltir? Seçim atmosferine kan bulaşmıştır. Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanlarından, Sinan Ateş’in öldürülmesi seçim atmosferinde etki mi, tepki mi yaratır? Günler aktıkça, seçim yaklaştıkça, politika kızıştıkça anlaşılan o ki atmosfer ısınacak, buzlar eriyecek, coşkun seller bir dahaki yeni yılda yapılacak yerel seçim ve adaylarını da sahaya dökecektir. Ülkücünün öldürülmesi meyve veren ağacın köklenmesi gibidir. Sinan Ateş’in ölümü seçim atmosferine kâbus gibi düşmüştür. Ülküsüz milletler maki bitkileri gibidir: Bodur ve meyvesiz. Mekanı cennet olsun!..