Siyaseti çok fazla sulandırmak yani politize etmek kurumlarını ve siyasetçileri yıpratır. Bilim ve bilginin yatay veya dikey geçişgenliği, iletişim kavramları vardır. Bütün ideolojiler fikir omurgası yanında birini diğerinden ayırt edilmeyi sağlayan özüne has ifade noktalarına sahiptir. İnsan idealinde gönül seferberliği oluşturamayan düşünce “bayram sofrası ve memleket masası” kurmakta zorlanır. Fikirlerdeki en doğal ölçü “ilim ile amel”dir. En katmerli izahı “beden dili” sergiler: Dudak başka okur; göz, mimik farklı söyler ise…
Sahadaki İyi Parti İlçe kongreleri tamamlanmıştır. Antalya’da da İl Kongresi hazırlıkları sürmektedir. Bütün toplumsal kuruluşlar eleştirilir. Eleştiriye kapatılanlar da eleştirilmekten kaçamazlar. Tenkit ve eleştiri toplumsal hareketlerin cilvesidir. İl kurultayı da eleştirilecektir. Adaylar şimdiden eleştirilmekte, tenkit yükselmektedir. Mükemmel sonuç için doğalı da budur. Önemli olansa kimseden gizlenemeyen “duruş”tur. Kürsü hem bedenin hem de dilin ölçüsünü sergiler. Sizce de kürsüye hazırlıklı çıkmak gerekmez mi…
Duruştan kastın öncelikle “ilim ile amel” kavram nihayetinde inandırıcılık esasına dayalı “ikna gücü” beraberinde “beden dili” önemlidir. Halk önderliğine soyunmuşlar özlerini yetiştirmiş, eğitilmekten, yani daha iyi veriye ulaşmaktan kaçınmayan fikir devleridir…
Bilinmelidir ki vatandaş tercihini daima kendisinden parça yakaladığı adaydan yana kullanır. Fiziki görünüm gençliğin dikkatini çeker. Hitabet beceri karşılığında yüksek seyreden alkış alır. Kürsü duruşu “lider, önder, cesur, öz güvenli, bilge…” kavramları üzerinden gönülleri okşar, göz doldurur. Her aday özellikle öz eleştiri ile noksanlıklarını tamamlama gayretinden vaz geçmemelidir. Bu hususta muhalifler daima uyarırlar. “Herkes beni böyle bilir!..” tasviri toplumsal algılarda çekici tavır sergilemez. Önderlikten kastın halk katmerlerinin temsilcisi olabilme gayretinde gizlidir: Bu ülke yaşayan herkes ve her kesim vatandır. Bakış açısının dışına atılan her kes ve kesim muhalif vasfıyla sizi yontma arzusu taşır. Bunun için halk önderi, başkan adayları toparlayıcı, kucaklayıcı düşünce atmosferi çerçevesini geniş tutmalı, iklimi yumuşatmalı, devlet işleriyle politikanın hassasiyetine dikkat çekmelidir…
Bütün ayrıntıları tek sayfada derlemek mümkün değildir ama sayfadan binlerce sayfalık ders çıkartmak mümkündür. Demokratik katılımcılığı güçlendirmek için İlçe başkanlarımız yanında delegelerden de arayış içinde demokratik katılımı güçlendirme arzusunda bulunanların olduğu gerçektir. Amaç; bilge asena, İyi Parti Genel Başkanı, Sn. Meral Akşener’in bilgi, birikim, tecrübe ve hareketini takiben bağımsız milliyetçi demokratik güçlü Türkiye idealine sahiplenmek ve iktidara taşınmasına destek vermektir. “Milli devlet, güçlü iktidara” ulaşmayı gaye edinmektir. Elbette kazanan cesurlar hareket olacaktır. Herkese başarılar dilerim!..
Ama adayların bu noktalardaki duruşlarını, ben de, görmek isterim!..