Siyaset çözüm üretme sanatıdır. Seçilmiş siyasetçilerin toplandığı mecliste çözüm üretme merkezleriydi. Yeni sistem bu meclisi anlaşılan icra organının ihtiyaçları yönünde çözüme yönelik çalışma yapacak mekân olarak düzenlemiştir. İcranın mecliste çoğunluk arayışı rakamsaldır; söz konusu meclisi noter vasfında kullanabilme iradesinden kaynaklanmaktadır…
Millet iradesi öyle tecelli ediyor ki kişisel arzulara kapalı aralık bırakabiliyor. Üçte iki çoğunlukla mutlak hâkimiyet beklenirken, salt çoğunluğun sağlanmasında bile parti, rakamsal çoğunluğu sağlayacak seviyeye ulaşamıyor. Mutlaka destek değneği şart duruma geliyor. Milli iradenin tecellisine diyecek yoktur. Güçlü Meclis rakamsal çoğunluk değil, bilgisel özgürlükte olmalıdır…
Yeni sistem devreye girince olağanüstü hal kararnameleri yerini Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine terk etmiş ve OHAL kaldırılmış oluyor. Siyaset makamları böyle diyorsa sorun yoktur ama Bakanlar Kurulu kararı mı daha istişarelidir; tek imzalı Cumhurbaşkanlığı kararnameleri mi? Ekranlarda boş boş tartışanlar var. Toplum mühendisleri bu sahada çok kolay iş bulabiliyorlar. Meclis bypas olsa da iyi idare edilince çok iyi netice alınır…
“Devletin bütün organlarına sirayet etmek..” devleti ele geçirme; “İnlerine kadar girmek…” temizlemek, yok etmek, kırmak, tüketmek, soyunu sopunu silmek… anlamında idealist planlamayı ifade eder. Her durumda da mücadele ortamı gerektirdiği açıktır. İdealist kişilikler için menzile ulaşmak, kati süratte başarmaktır...
İllegalite ile, yani legal, yasal olmayanla mücadele devletin temel prensiplerindendir. İllegalite, devlete karşı gizli örgütlenmedir. Sol felsefe içerisinde de, sağ düşünce yapılanmasında da, merkez kimlik kullanımında da illegalite kurnazdır. İşine geldiği sahada gezer, açık bulduğu aralıktan sızmaya çalışır. Terör örgütlerinin yapılanması söz konusu alan içinde oluşmaktadır. Bunun için teröristin şucusu bucusu olmaz. Dünyanın her yerinde terörist, teröristtir…
Darbelerin de illegalite ile ilgisi vardır. Dip dalgayı veren güç ahmak bulduğu örgütü kullanmak suretiyle toplumsal kanalları işletmeye, kabloları döşemeye, muhtıralarla iklimi ısıtmaya çalışır, müdahale anını bekler. 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz muhtıra veya darbe girişimlerinin arkasında illegalite yer alır. Askeri de kullanır, sivil toplum kuruluşlarını da…
15 Temmuz’un dip dalgası vesayet kavramını net bir şekilde ortaya koymuştur. Tek çare illegaliteye karşı uyanık toplum yetiştirmektir. Gece yetmezmiş gibi birde batıdan siesta, öğle uykusu aşılanmıştır. Uyu uyu yat uyu. Türkiye uyanmalı; siyasetçi uyanık davranmalıdır!