Evet değerli dostlar, yine bir yazma günüm geldi. Klavyenin başına geçtim. Konu başlığını attım. Neymiş yazacağımız konunun başlığı? İMAMİSTAN
Nereden çıktı bu İmamistan? Bu bir ülke adı. Yani eski adı Türkiye Cumhuriyeti olan bizim ülkemizin bana göre yeni adı. Türklerin yaşadığı ve Türkler tarafından yönetilen bir ülke Türkistan veya Türkiye Cumhuriyeti olursa, Yunan’lıların yaşadığı ve Yunanlar tarafından yönetilen bir ülke Yunanistan olursa, İmamların yaşadığı ve imamlar tarafından yönetilen bir ülkenin adı neden İmamistan olmasın!?
İmamlar tarafından yönetilen bir ülkede tüm sistem imamlara göre ayarlanınca da bu ülkedeki sistem demokrasi olacak değil ya; elbette imamokrasi olacaktır. Biliyorsunuz demokrasi Latince bir sözcüktür. ‘Demos’ halk demektir, ‘krasi’ de güç, iktidar demektir. Birleşince de ‘halkın gücü, halkın iktidarı’ oluyor. O zaman imamokrasi de imamların gücü, yani imamların iktidarı demek olmuyor mu? Yani bu ülkenin en küçük kurumlarından en tepeye kadar imamlar var yönetimde. Aldıkları eğitim gereği meslekleri en başta dini vecibeleri yerine getirmekte halka yardımcı olması gereken bu insanlar ülkeyi sarmış durumda. En başta Cumhurbaşkanı olmak üzere aşağıya doğru AFAD’ın başkanı, Kızılay’ın başkanı hep imam hatipli. Kızılay’ın yönetiminde bu insanlar. Binali Yıldırım’ın damadının, kızının, gelininin de orada olduğunu hatırlatmadan geçmeyeyim.
Durum böyle olunca da depreme ”kader planı” demek gayet normal olmuyor mu?
Şimdi değerli dostlar, bilimsel eğitim almamış olan; bilime inanmayan, her şeye ‘kader’ diyen bütün suçu Allah’a atan imamlardan başta deprem olmak üzere tedbir almak beklenir mi?
Ancak çürük binalara af verirler. Bilim yuvaları olan üniversiteleri kapatıp yurtları depremzedelere açmak için öğrencilere şiddet bile uygularken tarikat yurtlarını açmak akıllarına bile gelmez.
Alanya’da depremzedelere açılan bir tarikat yurdu var mı? Bence yok. Ama sayın Cumhurbaşkanı kendine gelince yüzlerce korumayla dolaşıyor. Tedbirini almadan sokağa çıkmıyor. Demek ki kader değilmiş. Ülkemiz, yani ‘imamistan’ bir deprem ülkesi olmasına rağmen bir afet bakanlığımız yok. Çünkü kader, çünkü nas böyle diyor!
Değerli dostlar, dünyanın hiç bir yerinde dini eğitimle gelişen bir ülke yoktur. İnadına laik, bilimsel eğitimle gelişir bir ülke.
Dostlar deprem bölgesinde enkazdan canlı çıktığı zaman ‘Tekbiir!’ ‘Allahüekber!’ diye ortalığı velveleye veren guruplar dikkatimi çekiyor. Orada bile siyaset yapıyorlar. Ben olsam ‘Tekbir’ diye değil ‘Tedbir!’ diye bağırırdım.
Evet değerli dostlar, enkazın başında ‘Tekbiir’ diye bağırmak yerine afetten önce tedbir alırsak bu acıları bir daha yaşamayız.
Hoşça kalın, Dostça kalın.