31 Mart 2019 yerel seçimlerin en ilginç hâli İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında yaşatılmıştır. Merakın ve seçim atmosferinin getirdiği heyecan en yüksek tansiyonla şehrinde reyini verdiği başkanın durumunu unutturmuş, herkes, pür dikkat “İmamoğlu” son dakika haberlerini gözlemlemektedir. İzleyenleri “mazbata da, mazbata” telaşı sarmıştır…
En ücra taşradan Cumhurbaşkanı’na kadar günlerce süren, siyasi polemiklere meydan okuyan, “Ben kazandım!..” ütopyası ile seçim akışını karıştıran seçim serüvenleri yaşanmıştır. “En küçük yanlış bizi götürür! İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz..” telakkisi ütopyanın anlam ve önemini ülke gündeminde canlı tutmuştur…
Millet ittifakı adayı, Sn. Ekrem İmamoğlu, seçim sürecinde başarılı çalışma örneği ile sandıklara hâkim olmuş, ıslak imzalı dokümanlara tam ulaşmış, seçim sonuçlarını kamuoyu ile mükemmel atmosferde paylaşmış, halkın büyük takdirini kazanmıştır...
Politikanın çok yüzlü, maskeli, tutarsızlığını da halk görmüştür. Seçim sonuçlarına kesin ulaşmadan “Biz kazandık!..” telaşı ve “gönül belediyeciliği kazandı…” afişleriyle İstanbul sokaklarının süslenmesi ne kadar yanlış ise; Anıtkabir defterine, mazbata öncesi Başkanlık yazısı yazılması da bi’ o kadar aceleciliktir. Hukuki netice beklenmelidir…
Yüksek Seçim Kurulu için ittifakların yaptıkları açıklamalar yersizdir. Yargıcı zor durumda bırakacağı gibi yargıyı da tartışılır hale getirir. YSK, yönetmelik, kanun, Anayasa, emsal karar ve teamüllere göre evrak üzerinden karar verecektir. Henüz evraklar kurula intikal etmeden iki kutuptan da YSK tehdit altında tutulmuştur. Beşerden şaşma beklentisi telaşın ocağıdır…
Cumhur ittifakı cephesi nihai hedefi seçimin yenilenmesine yönlendirirken; Millet ittifakı bir an önce mazbata telaşına düşmüştür. Millet iradesinin hukuk çerçevesinde sandıktan çıkmasını, hakkın hakkıyla aranmasını, hukukun işlemesini zorda bırakacak beyanlardan kaçınmamışlardır. YSK çalışanları ve sandık görevlileri kaç gündür uyumamakta, belki de aç karın görev yapmaktadırlar. Elbette “adalet herkes için vardır” denmektedir…
“Kazanmak için bir oy fazla almak yeterlidir... 13-14 bin oy fazla aldım diye kimsenin kazandım havasına girmeye hakkı yoktur… Toplum vicdanında huzur bulmayacak şekilde sonuçlanırsa yeni bir seçim düşünülebilir…” cümleleri tartışmanın fitilini ateşlemiştir. “YSK gerekli görürse, kargaşa yerine sandığa bir kez daha gidip Türkiye’yi huzurlu kılmak daha akılcıdır…” tavsiyesi kaosu azaltıcı, düelloyu sınırlayıcı bir duygudur..
Herkes, itiraz hakkını kullanmaktadır. YSK kararının beklenmesi gerekmektedir.. Seçmen listeleri her türlü hukukî sahayı aşmıştır. Listeler tartışma konusu yapılmamalıdır… Millet ittifakı Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatasını Millet ittifakı, CHP’den adayı Sn. İmamoğlu’nun alacağı kanaatı yüksektir. Seçmenin bir oyu heba olmamalıdır…
İyi Parti toparlanmalı ve ittifakın soluna “sabrın sonu selamettir” iradesini; ihtilafına, “adalet herkes içindir!..” düsturunu öğretmelidir. Sabreden derviş, muradına ermiş… Sn. İmamoğlu da siyasal vizyon genişliğini Türkiye seçmenine kanıtlamıştır. Seçimin iptali, Sn. İmamoğlu’na mazbatayı peşin teslim demektir!.. MHP ve AK Parti kanadından yapılan her girişim şu saatten itibaren Cumhur ittifakı, “gönül belediyeciliğini” yaralamaktadır! B İ T İ R İ N G İ T S İ N !..