KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İngiliz The Guardian gazetesine verdiği demeçte, Kuzey Kıbrıs’ın Ankara tarafından yutulabileceğini ve Türkiye’nin bir iline dönüşebileceğini söyleyip “Rumlar ve İngilizler bize destek versin. Türkiye'ye bağlanma ihtimali korkunç” demiş. Korkunç olan bunları söyleyen birinin “KKTC Cumhurbaşkanı” olmasıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye-Kuzey Kıbrıs ilişkisini anavatan-yavruvatan diye tanımlamasından rahatsız olduğunu söyleyen Akıncı, Türkiye'ye ekonomik bağımlılığı azaltmak için daha fazla şey yapmaları gerektiğini belirtmiş. Bunu başarabilmek için de Güney'in desteğine ihtiyacı olduğunu söylemiş. Akıncı’nın demecine şaşırdık mı? Asla şaşırmadık.
Mustafa Akıncı, daha önce de Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında Fırat'ın doğusuna yönelik düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı için "Barış Pınarı desek de akan kandır" diye bir cümle yumurtlayıvermişti.
Çeşitli platformlarda, çeşitli kesimlerden Akıncı’yı istifaya davet eden açıklamalar yapılıyor. Adam bu açıklamaları çakallığından yapıyor, yeniden seçilmeyi garantilemek için fırsat yaratıyor, hiç istifa eder mi?
Onurlu ve şanlı direniş gösteren, Türklüğünden ve Müslümanlığından taviz vermeyen Türk Mukavemet Teşkilatından ve Kıbrıslı Mücahitlerden bu günlere Kıbrıs Türkleri nasıl geldi? Anlaşılan Kıbrıs savaşını biz yüreklerde kaybetmişiz. Yüz yıla yakın zamandır Anadolu’da dinimizi, milli ve manevi değerlerimizi yok etmek için uğraştılar. Amaçlarına kısmen ulaşsalar da çok şükür Anadolu insanı direndi, boyun eğmedi. Aynı yöntemleri Kuzey Kıbrıs’ta da denediler, maalesef başardılar. Türkiye Cumhuriyeti için arzuladıkları ve uğraşı verdikleri toplum modelini Kuzey Kıbrıs’ta üretmeyi başardılar (üretim diyorum anca böyle tanımlanabilir). 1974 ten beri Kuzey Kıbrıs’ta dinden uzak, milli ve manevi değerlere yabancı bir toplum yaratma uğraşının neticesinde bu noktaya gelindi.
Bu zatın demeç ve açıklamaları laf olsun diye yaptığını düşünmüyorsunuz her halde. Kıbrıs’ta Nisan’da seçim var ve bu şahıs tekrar cumhurbaşkanlığına aday. Şunu da biliyoruz ki; Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye’den ve Türk insanından hoşlanmayan azımsanmayacak sayıda bir kitle var.
Bu demeçle Mustafa Akıncı sadece kendi düşüncelerini değil Kuzey Kıbrıs halkının kahır ekseriyetinin görüşünü dile getirmektedir.
Akıncı içeriye, seçmenine oynuyor. Kuzey Kıbrıs iç siyaset açısından hareketli günler yaşıyor. 26 Nisan’da C.başkanlığı seçimi yapılacak. Akıncı da yeniden aday ve İkinci turda kendi görüşlerine yakın olanların oylarını garanti altına alma derdinde. 2015 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde yedi aday yarışmıştı. İlk turda Derviş Eroğlu yüzde 30, Mustafa Akıncı yüzde 29 oy almıştı. İkinci turda Derviş Eroğlu ile yarışan Akıncı oyların yüzde 60.4’ünü alarak cumhurbaşkanı olmuştu.
Damadı Rum olan, Rum damadından torunları olan Akıncı’nın Kıbrıs ve Türklük diye bir davası yoktur. O Rumlarla entegrasyona ailesinden zaten başlamış.
Rum ve Yunan medyasından övgü dolu sözler alan bu şahsa ne Mustafa ne de Akıncı diyesim gelmiyor. O mübarek ismi de anlı şanlı soyismi de zırnık hak etmiyor.