Türk siyaset kültürü omurgasında sınıf, ayrılık, hizip politikasına yer yoktur. Devlet yönetiminde ebedi müddet ülküsü idarenin yönetim felsefesi niteliğinde hüküm sürmüş, adaletin tesisi "din, örf, vicdan" üçgeninde saç ayağıyla iyilik üzerine taban bulmuştur…
Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinde "Eski Anadolu, Türk, İslâm ve Modern medeniyet bileşkesi" devlete aidiyet anlayışı üzerine "Türkiye Cumhuriyetini kuran Anadolu halkına büyük Türk Milleti denir!.." tanımlaması, yeniden doğuş ve uyanış devresini işaret etmiştir. Türk milleti tarihin bilinen aşamalarında başkentleri değişerek devam eden “tek devlet” yapısına sahiptir…
Devletlerin elbette dost ve düşmanları vardır. Çıkar ilişkileri söz konusu durumu süreli de olsa dengeler. Türk kültürüne karşı dış güçler içeride gayrı milli düşünce hareketleri ile işbirlikçilerini yetiştirebilmekte, devletin aleyhinde provoke edebilmekte, kışkırtmakta, terörizme sürükleyebilmektedir. En büyük bela “ırk ve din” eksenli etnik kökenli terördür.
1789 Fransız ihtilali sonrası dünyayı etkisine alan "sağ-sol, fraksiyonist" fikir, düşünce atmosferi, salgın hastalık emsali gençliği tehdit etmektedir. İyi Parti genel Başkanı, Sn. Meral Akşener’in "millet masası kurulmalı, üst akıl, devlet aklı işletilmelidir!.." felsefesi milli ülkülerin yeniden siyaset sofrasına taşınma arzusunu ifade etmektedir. Hatırlanmalıdır ki Sn. Akşener; eğitimci ve tarihçidir. Milli birlik ve dayanışmaya her dam ihtiyaç artmaktadır!..
Yıllardır illegal sol yapılanma doğrultusunda gelişen terörizmin illegal sağ örgütlenme ile hedef şaşırtmayı göze alabileceğini stratejistler tahmin etmektedirler. Hedefleri Türk Milletini Anadolu'dan sürme idealinde birleşen BOP küresel terörizmle işbirliği halindedir...
Türkiye politikası iyi gelecek için iyi kadro, iyi ideallerle donanımlı iyilik felsefesini ortaya çıkartacak kültür seviyesinde seçmenini bilgilendirmelidir. Fakirlik, yoksulluk kader addedilmemeli, çalışma iradesi güçlendirilmelidir ama geri kalmışlık vatandaşı terörize etmede kolaycı atmosfer oluşturmaktadır. Kapitalist azınlığı değil topyekûn vatandaşını kalkındıracak milli ideolojiler yeniden canlandırılmalı, gençlik kaderine terk edilmemelidir!..
İyi yol; sağda veya solda olmadığı gibi fraksiyon ideolojilerde de değildir. Her kavşakta özünü yenileyerek ilerleyen ana yoldur. Yaratılanı yaratana götüren güzel ahlak yoludur. Söver-sever, döver-okşar politikaların bozkır kültüründe yeri yoktur. “Ya olduğun gibi görüneceksin; ya da göründüğün gibi olacaksın.” Milli ve iyi politikanın felsefesi; “Sevmek, sevdirmek ve sevilmektir.” Teşkilat seçimleri de sade, sakin, saygı ve sevgi ilkelerine uygun yapılmalıdır!..