2015 yılından bugüne güzel olacak umuduyla başlanan faaliyetler, ufacıkta olsa ülke içi veya dışında yaşanan olumsuzluklar nedeniyle mücadeleye dönüşüyor.

2016 yılındaki uçak krizinin yarattığı olumsuzluktan kaynaklı zaten sermaye yetersizliği yaşayan firmalardaki finansal zorlanmayı aşma çabaları bankalara tam teslimiyete dönüştü. Kısa dönemli borçlar yüksek faizlerle uzun vadeye yayılarak nefes alınmaya çalışıldı. Umudunu yitiren veya finans bilgisi olmayanlar çeklerini senetlerini yazdırıp, kredilerini ödeyemediler.

Ayakta kalabilenler, artık bir uzaylıların gelmediği kalmıştı şükür atlattık diye düşünürken; 2019 yılında ertelenen mali borçlarının bitip, 2020’ ye yine her şeyin güzel olacağı umuduyla başladılar.

Tüm dünyayı saran covid-19 un, 2019 yazında sinsice yayıldığını bilim adamları ifade ettiler. Bu defa yurtiçi, yurtdışı ilişkilerden kaynaklı sorunlardan kaynaklı dalgalarla mücadele bir şekilde atlatıldı derken, tsunami ile karşı karşıya kalındı.

Zaten 2019 kasım ayından beri kapalı olan sezon haziran ayı oldu hala açılmadı, Temmuz, Ağustos hafif kımıldayacak, Eylül’e inşallah nefesleniriz umuduyla bekleniyor.

İşte bu döneme kadar eş dostlardan alınan borçlar da tükendi.

Devlet bankalarının vereceği TL.25.000.- nakit, TL.25.000.-lık kredi kartı desteği için tüm esnaf banka önlerinde dilenci durumunu yaşamaya başladı. Kredileri geçmiş banka sicili düzgün olanlar alabildi, kredi kartları için hala bekleyenler var.

Özel bankalar da, kredi verme kriterlerini zaten ödeyemezler düşüncesi ile kredi vermemek üzere kısıtladılar.

Zaten faiz, borç altında ezilen esnaf devletten tam bu noktada gerçek anlamda onuru kırılmadan destek alıp, ayağa kalkmak istiyor. Bugüne değin dalgalarla, fırtınalarla mücadele eden esnaf ancak covid-19 tsunamisinde boğuluyor.

NEFES ALAMIYORUZ, BİZİ ÖLDÜRMEYİN...diye haykırıyor.