24 Haziran seçimlerinin üzerinden iki hafta bile geçmeden, Yüksek Seçim Kurulu resmi seçim sonuçlarını açıklamadan sosyal medya ortamına düşen çok zamansız ve gereksiz dedikodular başlatılmış durumdadır. Seçim sistemi ittifakları zorunlu kılmış; Cumhur ittifakı ve Millet İttifakı adı altında partiler iki ittifak kurmuşlardır. İttifaklarda yer almayan partiler de mevcuttur…
MHP lideri AKP Liderine erken ve açık desteğini belirterek Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin Cumhurbaşkanı adayının “Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan” olacağını kamuoyuyla paylaşmış ve cumhur ittifakı kurulduğunu belirterek ittifak içerisine başka parti amblemi konamayacağı konusunda kesin tavır almıştır. Belki bu tutumu AKP’yi o an için zora sokmuştur ama seçim sonuçları ortaya çıkınca her şey normalleşmiştir…
Hükümet partisinin kesinleşen cumhur ittifakı karşısında muhalefet partileri de muhalif ittifakı kurmalarını zorunlu hale getirmiş ve millet ittifakını kurmuşlardır.. Ancak muhalefet hedefi cumhur ittifakı adayının ikinci tura kalacağı üzerinden küçük düşünmüştür. Yüzünü güneşe dönmesi istenen seçmenin önünde yıldız veya hilal bile görünmemiştir…
Çünkü millet ittifakı kendi içinde ikinci tura özlerinin kalacağı iddiasını CHP seçmen potansiyeli adayı Sn. Muharrem İnce üzerinde yoğunlaştırıp ince hesap yapmıştır. Sadet Partisi Genel Başkanı Sn. Temel Karamollaoğlu bilge söylemleriyle potansiyelini elinde tutmaya çalışmış ama tam başarılı olamamıştır…
İyi parti Genel Başkanı Sn. Meral Akşener ise seçmen kitlesi önünde ve Cumhur İttifakına karşı güçlü muhalif eylem ve söylemleriyle önde olacağına inanmıştır. Partisi kadar rey toplayamamış olması başarısızlık değil; Türkiye hizip kalıpları kıramamıştır.…
Şahsen, öz tahminimi, 22 Haziran 2018 günü sosyal medyam. Facebook üzerinde “Yahu şu seçimler iyice kafamı karıştırdı... Bir yandan <ya herru ya merru... 2. tura kalmaz da...> Hadi kalırsa da... Sn. AKŞENER ile Sn İNCE ikisi 2. tura kalırsa n'olacak !?.. Millet ittifakı bozulacak mı !? Amaaaan bu seçim bir muamma... İnanın kafam allak pullak !...” cümleleriyle ironileştirmeye çalışmıştım. Tasavvurumu ortaya koymuştum…
Partiler başarılı bir süreç geçirmişlerdir. Uzlaşı ve demokrasi kültüründe ülkeye önemli mesajlar vermişlerdir. Olması gereken Türkiye imajını sergilemişlerdir. Aradan birkaç gün geçmeden teşkilat içlerinden siyaset bilgisini yeterli zanneden kimseler partilerinin başarısını azımsarken ittifakları eleştirmek suretiyle hazımsızlık göstermektedirler...