19 Mayıs’ın ülkemiz için anlamı oldukça önemlidir. Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın başlangıç günü kabul edilen bu günde Bandırma Vapuru ile Atatürk ve 18 silah arkadaşı maceralı yolculuk sonunda Samsun’a çıktılar.
Anlatınca masal gibi gelen ama 1878 yapımı, 1891 yılında batmış, o haliyle Osmanlı Devleti’ne satılmış, onarıldıktan sonra yük ve yolcu gemisi olarak kullanılmış, 40 yıllık bir vapur olan Bandırma Vapuru ile yolculuk yapmak çokta kolay olmasa gerek. Üstelik kendilerine gelen istihbarata göre vapurun Karadeniz’de batırılacağı duyumunu alıp hırçın Karadeniz’de batma tehlikesini göze alarak sahildeki kayalık yakınlarından yapılan bir yolculukla Mustafa Kemal ATATÜRK ve 18 silah arkadaşı Samsun’a ayak basmışlardır.
Samsun’a çıkış öyle sıradan bir çıkış değildir. Bu çıkışla emperyalist devletler ile onların kuklası devletlerin ve yerli işbirlikçilerinin bir milleti tarih sahnesinden yok etme amaçlarına bir başkaldırıdır.
Anadolu’nun her tarafı işgal altındadır. İngilizlerin kuklası olan Yunanlılar, İzmir’i işgal etmiş ve Anadolu içlerine doğru işgale başlamak üzeredir. İtalyanlar; Batı Akdeniz’i, Fransızlar; Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini, Pontus Rum Devletini canlandırmak isteyen Rumlar; Doğu Karadeniz’de çeteleşip saldırılara başlamış, Ermeniler ise Ruslardan aldıkları desteklerle Doğu Anadolu Bölgesini işgal etmeye başlamışlardır.
Bu arada her bölge kendi alanını savunmak için milis güçleri oluşturmuşlar ama düzenli ordular karşısında zorluklar yaşıyorlardı. Samsun’a çıkış aynı zamanda bu milislerin birlikte hareket etme ve düzenli olması için güneş gibi doğan bir umut oldu.
Onun içindir ki, 19 Mayıs, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcıdır. Samsun’da yanan bağımsızlık ateşi, kısa zamanda bütün ülkede etkisini gösterdi. Bu etki ile ülkemiz Mustafa Kemal ATATÜRK liderliğinde yedi düvele karşı birlik ve beraberlik içinde milli mücadele verdi. Sonunda da başarılı oldu.
19 Mayıs ilk defa 1926 yılında “Gazi Günü” olarak Samsun’da kutlandı. 24 Mayıs 1935 tarihinde BEŞİKTAŞ’ın önderliğinde Fenerbahçe ve Galatasaraylı sporcuların katılımıyla “Atatürk Günü” olarak kutlanmıştır. Atatürk Günü kutlamasından kısa bir süre sonra yapılan spor kongresinde BEŞİKTAŞ kurucu üyelerinden Ahmet Fetgeri Bey’in önerisi, Fenerbahçe ve Galatasaray spor kulüplerinin de desteğiyle 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI olarak bütün ülkede kutlanılması kararlaştırıldı. 24 Haziranda bu karar ATATÜRK’ün onayı ile resmiyet kazandı.
12 Eylül askeri darbesi, bayramın adını 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak değiştirdi. Her yıl gençlerce spor gösterileri yapılarak kutlanan “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” 2012 yılında MEB’in, Orta Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen bir yazıyla; havanın soğuk olacağı, gençlere ve vatandaşlara yük olmaması gerekçesiyle başkent dışında stadlarda kutlanması sonlandırılmıştır.
Umarım yine o eski coşkulu kutlamalar tekrar olur. 1980’li yıllarda bir genç katılımcı olarak kutladığımız 19 Mayıs’ı ne kutlayan gençler ne de izleyen vatandaşlar yük olarak görmedik. Tam tersine her birimiz zevkle katıldık. Bundan sonra da herkesin aynı zevk ve iştahla katılacağına inanıyorum. Böylece gençlerimizin 19 Mayıs’ın önemini tekrar özümseyeceklerine inancım sonsuz.
Bütün emperyalistlere başkaldırı günü olan 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI’nı tebrik ediyorum. Her ulusun kendi kaderini kendinin belirlemesini arzuluyorum. Bağımsızlığımıza kavuşmamıza sebep olan başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve kurtuluş meşalesini yakan BANDIRMA Vapuru kahramanlarını saygı ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun…