Son günlerde yine ülkemizin köklü kulüplerinden BEŞİKTAŞ borçlardan çıkış için bir kampanya düzenledi. Kulüp Başkanı Ahmet Nur ÇEBİ’nin 13 Haziran’da başlatıp 1 yıl sürecek kampanyasına çeşitli şekillerde katılım sağlanabiliyor. Bunlarda birisi cep telefonlarından kısa mesaj olarak BIRAKMAM yazıp 1903’e göndererek yapılıyor. Her BIRAKMAM yazıp 1903’e gönderilen kısa mesaj karşılığı 20 TL bağış yapılmış olunuyor. Ayrıca, web sayfasından, EFT ve havale yöntemi ile destek sağlanabiliyor.
Kampanyalar kulüple taraftar arasındaki aitlik duygusunu hissettirmek açısından taraftarlarca destek görür. Ama BEŞİKTAŞ’ta durum biraz farklı. Beşiktaş’ı yönetenlerin beceriksizlikleri ve iş bilmezlikleri kulübü geliri en yüksek kulüp haline getirecek iken, ülkenin en borçlu kulübü haline getirdi. Fikret ORMAN dönemine FEDA kampanyası ile başlayan Beşiktaş, düşük maliyetli, bonservissiz ve kiralık futbolcularla kulübün düzlüğe çıkması için önlem almaya çalıştılar. Bu dönemde futbolcu satışlarından ve Avrupa kupalarından hatırı sayılır maddi kazanç elde edildi. Ayrıca Vodafone Stadı yapılırken en pahalı kombine ve loca satışları yapılarak iyi seyirci gelirleri elde edildi. Kartal Yuvası’nda ki satışları düşünürsek kulübün borçlardan arınmış olması gerekiyordu. Ama kötü yönetim ile kulüp ülkenin en borçlu kulübü haline dönüştü. Yeni seçilen yöneticilerde temliklerden ve icradan kurtulmak için yeni bir kampanya yaptılar.
Bu kampanyalarının sıkıntılı tarafı yönetime gelenlerin borçları düşünmeden kulübün parasını har vurup harman savururcasına harcamalarına neden oluyor. Nasıl olsa taraftarlarımız kampanyalara destek oluyor diye düşüncesizce para harcıyorlar. Bunun sonunda da kulüpler sürekli borç içinde yüzüyor. Futbolda söz sahibi olanların bir an önce kesin kurallar koyarak buna çözüm bulması gerekmektedir. Yoksa her sene bir veya birkaç kulübün borç nedeni ile kampanyalar devam edecektir. Bunun sonunda da her kulüp taraftarından destek bulmak için kampanyalar yoluyla paralar alacaktır. Taraftar için küçük bir tutar gibi gözüken paralar toplamda bayağı yüklü bir tutar oluyor. Bu toplanan paraları da doğru düzgün kullanmayan beceriksiz yöneticiler, hem kulüpleri batağa götürüyor hem de bu işten sorumluluk üstlenmeden çıkıp gidiyorlar.
Umarım bundan sonra, özellikle büyük kulüp yöneticileri kulübün parasını harcarken çok dikkatli olurlar. Kendi işinde parasını nasıl doğru kullanıyorsa, kulüpte de doğru kullanarak, yönettikleri kulüpleri güç durumda bırakmazlar. Futbolun söz sahipleri de bir an önce dernekler kanununa göre yönetilen kulüpleri daha profesyonel şekilde yönetilecek bir yönetmeliğe kavuştururlar.
ALANYASPOR kendi yağı ile kavrulan bir kulüp. Süper ligin tek ilçe takımı. Maçlarını 10.168 kişilik Oba Bahçeşehir Stadı’nda oynuyor. Süper lige çıktığı ilk sezon zorlanmasına rağmen ligde kaldı. Sonraki yıllarda ise oynadığı göze hoş gelen futbolla futbolseverlerin sevgisini ve saygısını kazandı. Tarihinde ilk defa Ziraat Türkiye kupasında yarı final oynuyor. Yarı final ilk ayağında Antalyaspor’u deplasmanda 1-0 yenerek büyük avantaj sağladı. Coronavirüs nedeni ile rövanş maçı seyircisiz oynanacak. Seyircisiz maç için ALANYASPOR “hatıra bilet” bastırdı ve Alanyaspor Store’de 30 TL’den satışa çıkardı. Turizm kenti olan Alanya da hatıra biletten almak isteyenler store’den temin edebilirler. Böylece kulüplerinin yarı final maçının anısına sahip olurlar.
Umarım perşembe günü seyircisinden yoksun çıkacağı kupanın ikinci ayağında ALANYASPOR kendini finale taşıyacak skoru alır ve tarihinde ilk defa final oynar. Alanya’da yaşayan bir futbolsever olarak istiyorum. Şimdiden perşembe günü oynanacak maçta Antalyaspor karşısında ALANYASPOR’a başarılar dilerim. Yolun sonunda kupanın Alanya’da olması ile sonuçlanmasını canı gönülden isterim..