Türk gençlerine spor ve sanat alanında gelişip, Cumhuriyet’in sağlam temeller üzerine kurulması temennisinde bulunan Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyet henüz ilan edilmeden aylar önce spora vermiş olduğu değeri bir kez daha gösterdi.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun temelleri Nisan 1923'de atılıyor ve vakit kaybetmeden çok kısa süre sonra FIFA'ya başvuruluyor ve Türkiye FIFA'nın 26. üyesi olarak kabul ediliyor.
Federasyon'da bu konu hakkında yer alan bilgi şu şekilde:
“İlk Türk Futbol Federasyonu 1923 yılında, Yusuf Ziya Öniş başkanlığında, Şehzadebaşı'ndaki Letafet Apartmanı salonunda yapılan toplantıda 'Futbol Hey'et-i Müttehidesi' adıyla kurulmuştur. Ardından FIFA'ya başvurulmuş ve Türkiye 21 Mayıs 1923 tarihinde FIFA'nın 26. üyesi olmuştur.”
Bu gelişmelerin sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu bir an önce bir şampiyona yapılmasını istiyor. Bu kararı destekleyenlerin başında cumhuriyeti kuranlar geliyor.
Sınırları belli, bölünmez bir bütün ve üniter bir devlet…
Bunun kanıtlanabilmesi ve Dünya’ya gösterilmesi için Türkiye’nin bir tane şampiyonu olmalı!
Savaş henüz daha yeni bitmiş...
Büyük borçlar var. Ülkenin yeniden ayaklanabilmesi amacıyla maddi desteğe ihtiyacı bulunmakta...
Ülkeyi kuranlar şu karara varıyorlar:
“Önce Türkiye’de futbol oynanan her bölgede, bölgesel şampiyonalar yapalım. Bölgelerinde şampiyon olan takımları, ülkenin başkenti Ankara’da toplayalım… Bir turnuva düzenleyip, Türkiye Şampiyonu’nu belirleyelim”. diyerek 'Türkiye Futbol Birinciliği' turnuvasını düzenliyorlar.
Takımların parasal konuları, ihtiyaçları karşılamaya yetmeyince tüm masrafları devlet karşılama kararı veriyor. Şampiyonlara start veriliyor ve karşılaşmalar tüm hızıyla devam ediyor. Her ilin birincisi temsil etmek amacıyla Ankara'ya şampiyonluk mücadelesi için geliyor.
Şampiyonaya katılan takımlar şu şekilde:
Beşiktaş, Konya Gençlerbirliği, Trabzon İdman Ocağı, Eskişehir İdman Yurdu, Bahriye, Karesi, Anadolu Turan Sanatkarangücü, Bursa Sanat'karan, Adapazarı İdman Yurdu, Antalya, Canik, Edirne, Harbiye, Adana Türk Ocağı, Altay.
O dönemde maçlar hava kararmadan oynandığı için karşılaşmalara sabahın ilk ışıklarında başlangıç yapılıyor.
9 gün süren şampiyonanın finalini Bahriye ve Harbiye takımları oynuyor. Karşılaşmada 3-0 skorla galip gelen Harbiye şampiyonluğun sahibi oluyor.
O dönemde o kadar karışıklığın içinde ödül törenine devlet makamından katılanlar oluyor. O zamanlar sporun ne kadar değerli olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor.
15 ilden toplanan tüm takımların masraflarını karşılayan devlet Türkiye Futbol Birinciliği'ni tek yürek olduğumuzu, Dünya’ya kanıtlamak amacıyla yapıyor.
Tüm bunların gerisinde 1959 yılında başlangıç yapılan Milli Lig'in ilk şampiyonluğunu Fenerbahçe ilan etti. Fenerbahçe bu başarısı ile Cumhuriyet tarihinin ilk resmî şampiyonu olarak tarihte yerini aldı.