Futbol Federasyonu 8 Temmuz’da Riva’da yaptığı toplantıda gelecek sezonlar için bir takım kararlar aldı. Özellikle yabancı transferi ile ilgili kararlar uzun süre tartışılacak gibi gözüküyor. Yabancı transferindeki kademeli yasaklamanın sorgulanması da gerekiyor.
Sanırım bu konuda futbol olarak gelişmiş ülkelere bakmak gerekiyor. Bu ülkelerde yabancı transferi sınırlandırılmıyor, serbest bırakılıyor. Serbest bırakılan ülkelerde futbol olarak yukarılara doğru ivme kazanıyor. Hem kulüp, hem de ülke futbolu olarak adından söz ettirmeye devam ediyorlar. Pekala bizde durum nasıldı?
14 yabancı transferine izin verildikten sonra neler oldu. O sezondan sonra kulüplere daha kaliteli, isimleri hafızamıza yer edinen önemli oyuncular geldiler. Durumu fırsata dönüştüren kulüpler alt yapılarındaki kaliteli oyunculara şans verdiler. O futbolcularda şanslarını doğru kullanmak zorunda olduklarını görünce iyi çalışıp bu fırsatı doğru kullanarak transferler yaptılar. Birçok oyuncumuz üst düzey liglerde, üst düzey takımlarda görev almaya başladı. Milli takım bazında her zaman 1-2 kaleciye mahkum iken bir andan 5-6 tane iyi kaleciye sahip olduk. Defansif anlamda Avrupa’nın en iyi defanslarından birine sahip milli takıma sahibiz. Yaş gruplarına ait milli takımlarda gelecek vaat eden futbolcular, işlerine odaklanarak başarılı oldular. Kaybolan yetenek sayısı azaldı. Kulüplerimizin bazıları yetiştirdiği yetenekli oyuncuların, iyi paralara Avrupa’ya transfer olmaları sonucu ekonomik olarak elini güçlendirecek pozisyonlar yakaladılar. Futbolcular arasında oluşan rekabet, yerli oyuncuların öz güven kazanmalarını ve işlerine daha profesyonel yapmalarına neden oldu. Bu da futbollarına olumlu yönde etki sağladı. Milli takımımız ve kulüp takımlarımız doğru planlama ve doğru strateji ile ülke içinde ve dışında başarılı sonuçlar aldı. Son yıllarda her takım her takımdan puan ya da puanlar alacak rekabet oluştu. Ligin zirvesini kovalayan takımların sayısı arttı. Ligin Avrupa ve dünyada tanınırlığı arttı. Kulüp ve Milli takımımız önemsenmeye başlandı.
Yabancı transferinin serbest olmasının zararlı yanları da elbette vardır. Kulüpler bilinçsizce nasıl olsa 14 oyuncu transfer hakkımız var diye hepsini kullanmaya çalıştılar. Gereksiz paralar harcadılar. İhtiyacım var mı yok mu diye oyuncu alınca kulüpler fazladan borç yüküne girdi. Alınan yabancı oyuncuların kalitesine bakmayan kulüplerde oldu. Sözleşmelere yabancı oyuncularca ağır şartlar konulmasına göz yumuldu.
Bütün olumlu ve olumsuz yönleri ele aldığımız zaman kendi adıma yabancı kısıtlamasını doğru bulmadığımı söyleyebilir. Hem oyuncuların piyasa değerleri fazla şişirilmiyor, hem de her mevkiinin alternatifi her yerde aranıp bulunabiliyor. Basit bir örnek yabancı kısıtlaması olsa idi, herhangi bir mevkideki her kulüp tarafından istenilen oyuncunun fiyatı piyasa değerinin çok fazla üstüne çıkardı. Kendine de anormal fiyatlar verilirdi. Milyon Euro alan futbolcuların oynadığı kulüpler futbolun “en”leri listesine giriyor. Bizim ülkemizde büyük kulüplerdeki oyuncular milyon Eurolar almasına rağmen o listeye son yıllarda girmeye başladılar. Bunda da yabancı oyuncu serbestliğinin önemli katkısı olmuştur.
Bütün bunlar göz önüne alınırsa yabancı kısıtlamasına gidilmesi ülke futboluna pek yarar sağlamayacak gibi. Yabancı transferini serbest bırakın ama kulüplerin oyuncu yetiştirmeleri için alt yapıya eğilmelerini sağlayacak şartları da önlerine koyun. Örneğin 18 kişilik kadroda alt yapıdan en az 3 oyuncu en az biri de 11’de olacak gibi. Tabi başka formülleri de vardır. Bu işin paydaşları ile fikir alışverişinde bulunulur ve ortak bir karar alınırsa daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Yabancı kısıtlaması bu hali ile ileride ah vah edeceğimiz bir karar gibi duruyor.